Akademik Veri Yönetim Sistemi
XIX. Uluslararası Türk Ortodonti Derneği Kongresi, Antalya, Türkiye, 2 - 06 Kasım 2024, ss.399-400, (Özet Bildiri)
Amaç: Ortodontik kayıtlar, ortodontik tedavinin temel kilometre taşlarındandır. Bu kayıtların alınması
sırasında uzun yıllar boyunca iki boyutlu görüntüleme sistemleri kullanılmıştır. İki boyutlu görüntüleme
sistemlerinin bazı kısıtlamaları olduğundan üç boyutlu görüntüleme sistemleri devreye girmiştir(1). Bu
yöntemler sayesinde sert ve yumuşak dokular üç boyutlu olarak gözlemlenebilmektedir. Ayrıca üç
boyutlu görüntüleme sistemlerinin çeşitli avantajları vardır(2). Bu derlemenin amacı üç boyutlu
görüntülemede kullanılan güncel yöntemleri, ağız içi tarayıcıları ve ortodontide kullanılan dijital yaklaşım
örneklerini irdelemektir.
Gereç ve Yöntem: Bu çalışma sistematik incelemeler, randomize kontrollü çalışmalar,prospektif ve
retrospektif klinik çalışmalar, vaka serileri ve raporlar gibi çeşitli kaynaklardan elde edilen verilere
dayanmaktadır.Derlememizde, ortodontide kullanılan üç boyutlu görüntüleme yöntemlerinin ve
dijitalleşmenin avantajları, sınırlamaları ve doğruluğu incelenmiştir.
Bulgular: Üç boyutlu görüntüleme yöntemleri ve dijitalleşme, geleneksel iki boyutlu görüntüleme
yöntemleri ile karşılaştırıldığında , ortodontistlere zaman kazandırmaktadır. Bununla birlikte, ortodontistlere
tanı koyma ve tedavi planlama süreçlerinde daha doğru bilgiler sağlamakta ve bu sayede tedaviye
uygunluk açısından daha yüksek bir doğruluk seviyesi sunmaktadır.
Sonuç: Diş hekimliğinde dijital teknoloji her geçen gün hızla ilerlemektedir. Dijital sistemler önceden
manuel olarak yapılan işleri daha kolay, daha hızlı, daha ucuz ve daha öngörülebilir hale getirmektedir(3).
Ortodontide 3D görüntüleme yöntemleri, vakalar hakkında ek bilgiler elde etmede çok önemli bir rol oynar.
Ayrıca, tüm 3D görüntüleme yöntemleri ortodontistlerin rutin bir uygulaması haline gelirse hasta kayıtlarının
kaybı azalacaktır(4). İlerleyen dönemlerde dijital tarama sistemlerinin, geleneksel ağız içi alçı modellerin
yerini alabilecek hassasiyette sahip olabileceği düşünülmektedir(5).