Pi: Parlama ve İletişim Kültürü Dergisi, cilt.4, sa.11, ss.34-43, 2005 (Hakemsiz Dergi)
Rekabetin şiddetlenmesiyle birlikte işletme yönetici ve akademisyenlerin stratejik yönetime ilgileri artmakta, sürdürülebilir rekabet avantajı konusunda yeni yaklaşım ve teknikler geliştirmektedirler. Özellikle 1980’lerden sonra, rekabet avantajı sağlanması konusu genel olarak iki tür yaklaşım etrafında şekillenmeye başlamıştır. Kimi akademisyen ve uygulamacılar rekabet avantajı sağlamada dışsal faktörlere vurgu yaparken kimileri de içsel faktörlere daha fazla vurgu yapmaktalar. Bunlardan ilki daha çok Porter’ın rekabet stratejileri olarak bilinen endüstri temelli rekabet yaklaşımıyken (Endüstri Çekiciliği Modeli), ikincisi ise firmanın daha çok temel yeteneklerine odaklanan Kaynak Temelli Yaklaşımdır (Resource Based View - RBV).
Kaynak Temelli Yaklaşım, Wernerfelt tarafından 1984 yılında ilk olarak ortaya atılmış ve özellikle Barney (1986; 1991) tarafından geliştirilmiştir. Yaklaşıma göre değerli ve taklit edilmesi zor firma kaynaklarının sürdürülebilir rekabetçi avantajı sağlayabileceğini savunmaktadır. “Kaynak Temelli Yaklaşım [teorisi]” firma kaynakları, yetenekleri ve rekabetçi avantaj arasındaki ilişkileri inceler. Kaynak Temelli Yaklaşım göre firma eğer rakiplerine karşı rekabet avantajı sağlamak istiyorsa kaynaklarının bazı özelliklere sahip olması gerektiği ve her varlık bu anlamda stratejik kaynak olamayacağını belirtir.
Bu makalede kısaca kaynak temelli yaklaşım modeli, gelişimi ve temel özelliklerinden bahsedilmekte, yaklaşıma yönelik eleştiriler sıralanmaktadır. Son olarak bu Yaklaşım yoluyla işletmelerin strateji geliştirebilecekleri araçlar anlatılmaktadır.