Since the 1950s, which accelerated urbanization in Turkey has started ripening conditions, which will prepare the ground for urban renewal and transformation. In the early eighties, under the influence of new liberal policies, local governments became effective in the renewal and transformation of urban areas. This process, shaped by discourses of localization, has been replaced by centralization trends after 2011. These trends have become more evident in the legal arrangements made regarding zoning and urban renewal since 2011. For example Law 6306, which is one of these regulations, it is a concrete fact that the powers related to urban renewal and transformation are mostly gathered by the Ministry of Environment and Urbanization. Centralized regulations on this issue weakened the functions and effectiveness of local governments. In addition, these arrangements have the potential to create new urban problems.
Türkiye’de kentleşmenin hızlandığı 1950’li yıllardan itibaren kentsel yenileme vedönüşüme zemin hazırlayacak olan koşullar olgunlaşmaya başlamıştır. Seksenli yıllarınbaşlarında, yeni liberal politikaların etkisiyle, kentsel alanların yenilenmesi ve dönüştürülmesi sürecinde yerel yönetimler etkili bir konuma gelmişlerdir. Yerelleşme söylemlerinin şekillendirdiği bu süreç, 2011 yılı sonrasında yerini merkezileşme eğilimlerinebırakmıştır. 2011’den itibaren imar ve kentsel yenileme ile ilgili yapılmış olan yasal düzenlemelerde bu eğilim daha belirgin hale gelmiştir. Örneğin, bu düzenlemelerden birisiolan 6306 sayılı Yasa ile kentsel yenileme ve dönüşümle ilgili yetkilerin büyük ölçüdeÇevre Şehircilik Bakanlığı’nda toplandığı somut bir gerçektir. Bu konuda yapılmış olanmerkeziyetçi düzenlemeler, yerel yönetimlerin işlevlerini ve etkinliğini zayıflatmıştır. Ayrıca bu düzenlemelerin yeni kentsel sorunlar yaratma potansiyeli de söz konusudur.