Anadolu Kliniği Tıp Bilimleri Dergisi, cilt.21, sa.3, ss.223-234, 2016 (Hakemli Dergi)
İnsanlar üzerinde gerek geçmişte Nazi Almanyası’nda yapılan deneyler, gerekse sonraki yıllarda
gerçekleştirilen Tuskegee sifilis ve Guatemala CYBH araştırmaları ve de günümüzde de sürmekte olan klinik farmasötik deneyler sonucunda, insan deneklerin uğrayabileceği zararlar ve
sömürü uzun zamandır ciddi bir sorun olarak tartışılagelmiştir. Özellikle Nazi bilim adamlarınca insanlar üzerinde yapılan deneylere dair Nürnberg’de gerçekleştirilen yargılamalar sırasında
bu çalışmaları düzenleyici, uluslararası geçerlilikte bir kod olmadığı fark edilmiş ve bu eksikliği
gidermek için Nürnberg Kodu oluşturularak ülkelerce kabul edilmiştir. Günümüzde in vivo farmasötik deneyler, in vitro prosedürler, kök hücre çalışmaları vb. ile, insanlar ve de insan doku ve
hücreleri üzerinde tarihte daha önce hiç olmadığı kadar çeşitli ve karmaşık bilimsel araştırmalar
gerçekleştirilmektedir. İnsan üzerindeki deneyler konusunda temel gerilim, bu deneyler sonucunda insan deneklerin uğrayabileceği zararlar ile bilim ve tüm insanlık için sağlanabilecek yararlar arasındadır. Bu yararlardan vazgeçmeden, ama söz konusu deneklere de zarar vermeden
ilerleyebilmek için, birtakım bilimsel ve ahlaki kod ve kurallar geliştirilmiş, bunlar etik bildirgelerde
ve hukuki mevzuatta ilan edilmiştir. Söz konusu deney ve araştırmalarda gerçekleşen değişikliklere paralel olarak, bu metinler de yeni gereksinimlere göre tadil edilmekte ya da bunlara yenileri
eklenmektedir. Örneğin Helsinki Bildirgesi bugüne dek yedi kez revize edilmiştir. Sistematik bir
derleme olan bu makale, insan denekli araştırmalarla ilgili ulusal ve uluslararası geçerlilikteki bu
etikolegal metinleri bir yerde toplayan bir kaynak olmak amacındadır.
Due to the human experimentation conducted in the Nazi Germany in the past, the subsequent
Tuskegee syphilis and Guatemala STD studies, and the ongoing clinical pharmaceutical trials,
potential harms to and exploitation of human subjects have long been discussed as a serious
problem. Especially during the trials held in Nuremberg regarding the human experimentation
that had been conducted by Nazi scientists the important lack of an internationally binding
regulatory code was recognized, and the Nuremberg Code was created and adopted by countries to fill this gap. Given the ongoing in vivo pharmaceutical trials, in vitro procedures, stem cell
research, etc., more various and complicated scientific research than ever before is conducted
today on humans and human cells and tissues. The main tension in the field of human experimentation is between potential harms to the human subjects and potential benefits for science
and humanity. A variety of scientific and ethical codes and rules have been developed and declared both in ethical declarations and in legal regulations in order to proceed to achieve these
benefits without harming the subjects. In parallel with changes in these trials and research,
these texts have also been either modified or supplemented by new texts. The Helsinki Declaration, for instance, has been revised for seven times up to the present. This systematic review
aims to provide a source that gathers these nationally and internationally binding ethicolegal
texts concerning human experimentation.