Tıp etiğinde mahremiyet : mahremiyet hakkı, dini talepler ve tıbbi gerçekler arasında var olmayan uyuşmazlık


Az A., Temel M. K., Ertin H.

Hasta Mahremiyeti, ‎, Editör, İSAR, İstanbul, ss.81-95, 2020

  • Yayın Türü: Kitapta Bölüm / Mesleki Kitap
  • Basım Tarihi: 2020
  • Yayınevi: İSAR
  • Basıldığı Şehir: İstanbul
  • Sayfa Sayıları: ss.81-95
  • Editörler: ‎, Editör
  • Hatay Mustafa Kemal Üniversitesi Adresli: Hayır

Özet

Türkçeye Arapçadan geçmiş olan “mahrem” sözcüğü, “yasaklanmış, el sürülmemiş/sürülmeyecek olan” gibi anlamlara gelir. Bu kökene nazaran “mahremiyet”in de “el değmeden, burun sokulmadan, kurcalanmadan kalma (hali/gereği)” anlamına geldiği söylenebilir. Mahremiyet İngilizcede ise privacy sözcüğüyle dile getirilmektedir. Bu ilk, basit tanımıyla mahremiyet; bireyin yalnız kalabildiği, gönlünce hareket edebildiği ve hariçtekiler ile hangi koşul ve miktarda iletişime geçeceğine bizzat kendisinin karar verebildiği özel, kişisel alanı ifade eder. Yine ABD’li sosyal psikolog Irwin Altman’a göre mahremiyet; kişinin, kendisine ya da muhitine erişmeye, “alanına girmeye” çalışanlar üzerindeki “seçici kontrolüdür” (Altman 1975, s. 18). Bireyin başkalarının –dış dünyanın– kendisine ve kendisi ile ilgili olana erişimi üzerindeki bu kontrol hakkı ise “mahremiyet hakkı” olarak tanımlanabilir. 

Mahremiyetin tanımındaki bu “alan” metaforu, Amerikan hukuk tarihinde devlete (devlet müdahalesine) karşı birey (bireysel özerklik ve özgürlükler) lehine verilmiş olan hükümlerle ilintilidir: “1920’lerde ABD Yüksek Mahkemesi ailelere çocuk yetiştirme, eğitme vb. birçok konuda kendi kararlarını kendi içlerinde alabilmeleri biçiminde, kapsamlı bir ‘özgürlük’ tanımıştır. Yüksek Mahkeme daha sonraları mahremiyet terimini benimsemiş ve de birey ve ailelere kendi mahrem alanlarında aile yaşamı, çocuk yetiştirme ve birer tercih meselesi olan diğer benzeri konularda tanıdığı hakları artırmıştır. Gebelik kontrolü ile ilgili bir dava (Griswold’a karşı Connecticut, 1965), mahremiyet hakkının hem özel bilgileri başkalarının erişiminden hem de kararları bireylerin ve ailelerin vereceği alanları hükûmetin müdahalesinden koruyan bir hak olduğu yönünde bir emsal kararla sonuçlanmıştır. Yüksek Mahkeme’nin bu kararı, kontraseptiflerin kullanımını ve piyasada dolaşımını yasaklayan eyalet yasalarını geçersiz kılmıştır. Mahkeme, mahremiyet hakkının devlet müdahalesinden yalıtılmış bir özel yaşam alanı, mahrem bir bölge yaratmak yoluyla özgürlükleri güvence altına aldığına hükmetmiştir [...] Amerikan yasalarında mahremiyet hakkı, kişinin başkalarının kendisine ve bilgilerine erişimini sınırlama ve de kararlarını özgürce verme haklarını kapsar.” (Beauchamp & Childress 2017, s. 475–6).   

[...]