Bu çalışma ile 1990 sonrasında Türkiye’de kamu yatırımları ele alınıp incelenmekte, turizm sektörünün kamu yatırımlarından aldığı paylar ortaya konulmaktadır. Turizm sektörüne yönelik olarak yapılan kamu yatırımları içinde illerin aldığı paylar değerlendirilmektedir. Bu çerçevede Türkiye Turizm Stratejisi (2023) ile gündeme gelen Marka Kent çalışmalarına ilişkin birtakım tespit ve değerlendirmeler yapılmaktadır. Marka kent olarak belirlenen illerin turizm sektörüne yapılan kamu yatırımları ışığında, marka kent stratejisine eleştirel bir bakış açısı getirmek ve stratejiyi daha bilinçli bir temel oturtmak üzere dikkatleri bu yöne çekmek amaçlanmaktadır. Öncelikle, başlangıç için 19 kentin markalaştırılacağı iddiası sorgulanmaktadır. Bu illerin nasıl tespit edildiği belirsizdir. Proje için ayrılan kaynaklar yetersizdir. Projeye dahil edilen illerin turizm sektörüne yapılan kamu yatırımları incelendiğinde, söz konusu illerin ihmal edildiği görülmektedir. İller açısından yapılabilirlik ve etki analizleri yapılmamıştır. Bu haliyle projenin başarıya ulaşması kuşkulu görünmektedir. Bu çalışmayla uygulamada ortaya çıkan sorunlar dikkate alınarak, marka kent projesinin tartışılması ve gözden geçirilmesi gereksinimine işaret edilmektedir.
In this work not only the public investments in Turkey after 1990 but also the share of the tourism investments in the total public investments has been analyzed. The share of the provinces in the total tourism investments has also been investigated. In this context, it has been reached some conclusions about the city branding which has become a popular subject in Turkey while the city branding efforts has becoming into question with Turkish Tourism Strategy - 2023. First of all, it is questioned that in which ways these 19 provinces has been selected as city brand. The criteria of which provinces has been chosen is not obvious. The sources of the project is insufficient. Analyzing the public investments that have been done in the tourism sector of the provinces which are concluded in the Project it can be seen that mentioned provinces has been neglected. The feasibility and effect analysis for the provinces has not been prepared. Therefore the success of the project is seemed hard to be achieved. Within this study, with the consideration of the the matters that rise from the practice, it is argued that the city branding project in Turkey has to be reviewed.