The historical campaign against smallpox in the Republic of Turkey


Temel M. K.

The 9th International Academic Studies Conference (9. Uluslararası Bilimsel Çalışmalar Kongresi—UBCAK9), 3 - 05 Ağustos 2022, ss.61-62, (Özet Bildiri)

  • Yayın Türü: Bildiri / Özet Bildiri
  • Sayfa Sayıları: ss.61-62
  • Hatay Mustafa Kemal Üniversitesi Adresli: Hayır

Özet

Erken dönem Türkiye Cumhuriyeti’nde birçok salgın hastalıkla mücadeleye girişilmiş olup bunlardan biri de çiçektir. Cumhuriyet Dönemi’nde çiçek, Türkiye’ye genellikle yurt dışından sirayet eden bir hastalık olmuştur. Prevantif çabalarda, Türk topraklarında 19. yüzyıldan beri uygulanmakta olan çiçek aşısının yaygınlaştırılmasına odaklanılmıştır. Suriye menşeli olan en büyük salgında (1929–1931) kitlesel aşılamaya gidilmiş (1 Ağustos 1929—30 Haziran 1931), Mardin, Gaziantep, Maraş, Diyarbakır, Siirt, Malatya, Urfa gibi civar güneydoğu illerinde aşılananların sayısı bir milyonu geçmiştir. 1925–1932 döneminde ise ülke genelinde on milyonu aşkın insan, 1928’de başkent Ankara’da kurulan Merkez Hıfzıssıhha Müessesesi dâhil Cumhuriyet kurumlarında üretilen aşılarla aşılanmıştır. Aşılama çalışmalarında sabit sağlık teşkilatının yanı sıra seyyar sağlık memurlarından da yararlanılmış, 1930’da yürürlüğe giren Umumî Hıfzıssıhha Kanunu ile vaka ihbarı ve otuz yaş altı herkesin mükerreren aşılanması zorunlu kılınmıştır. Tabiplerin, sağlık memurlarının ve yenidoğanların aşılanmasına özellikle önem verilmiştir. 1940’larda ise II. Dünya Savaşı’nın sıhhî koşullar üzerindeki olumsuz etkisi nedeniyle küçük çaplı bölgesel salgınlar yaşanmıştır. 1940’ların başlarında İstanbul’da yirmi bin civarında vaka, iki bin civarında ölüm kaydedilmiştir. Bu dönemde dolaylı yaptırımlara da gidilmiştir; savaş nedeniyle ekmeğin halka karneyle dağıtılmakta oluşundan hareketle, aşılanmamış olanlara ekmek karnesi verilmeyeceği duyurulmuştur. Aşılamaya dayalı efektif prevantif programlar neticesinde çiçek, küresel eradikasyonundan yirmi sene kadar önce geç 1950’lerde Türkiye’den silinmiştir. 

The early Republic of Turkey launched nationwide campaigns against various epidemic diseases, including smallpox. In the Republican Period, smallpox often spread to Turkey from foreign origins. The efforts of prevention centered on the widespread availability of the smallpox vaccine, which had been in use in Turkish territories since the 19th century. Mass vaccination was implemented (1 August 1929—30 June 1931) during the largest epidemic that originated from Syria (1929–1931), with more than one million vaccinees in neighboring southeastern provinces such as Mardin, Gaziantep, Maraş, Diyarbakır, Siirt, Malatya, and Urfa. During the years 1925–1932, more than ten million people across the country were vaccinated with vaccines produced by Republican institutions including the Central Institute of Hygiene, founded in the capital Ankara in 1928. The vaccination activities used mobile health officers in addition to the existing, stationary health-care facilities; and the Public Hygiene Law, promulgated in 1930, mandated case notification and repeated vaccination of the population under the age of thirty years. Particular importance was attached to the vaccination of physicians, health officers, and newborns. In the 1940s, the adverse effects of World War II on sanitary conditions gave rise to small local epidemics. In the early 1940s, about twenty thousand cases and over two thousand deaths were reported in Istanbul. The same period also saw the use of indirect sanctions; as bread supply was rationed due to the war, it was announced that the unvaccinated would not be given a ration card. As a result of effective preventive programs based on vaccination, smallpox was eradicated from Turkey in the late 1950s, more than twenty years before its global eradication.