Ataerkil sistemin kadınları iyi-kötü, iffetli-namussuz, melek-şeytan ve bakire-yosma gibi birbirini tersinleyenikili sıfatlarla sınıflandırması ve kadınla ilgili bu etiketlemeleri bozan karşı okumalar, edebiyatın ve düşüncetarihinin önemli meselelerinden biri olmuştur. Edebi eserlerdeki bazı kadın karakterler bu etiketlemelere uygunçizilirken bazıları da bu gibi etiketlemeleri bozan bir şekilde yansıtılırlar. Aphra Behn’in Restorasyonkomedilerinden biri olan ve uzun adı Çapkın Denizci; ya da Sürgündeki Kraliyetçiler olan ama genelde kısacaÇapkın Denizci (The Rover) olarak bilinen oyunu ile Sadık Şendil’in Kanlı Nigâr adlı oyunundaki kadınkarakterler ataerkil sistemin kadınlar için kullandığı etiketleri reddetmekle kalmayıp neşeli söylemleriyle vekarnavalın veya karnavalesk durumun sunduğu gülmece ögeleriyle eril dünyayı alaya alır ve böylece gücünüzayıflatırlar. Bu oyunlarda kadın bedeni, eril güçle kadını temsil eden ötekinin söylemi arasındaki bir mücadelealanına dönüşür. Kadınlar için kullanılan etiketler makalede, Sandra Gilbert ve Susan Gubar’ın 18. ve 19.yüzyıl edebiyat eserlerinde kadının temsil biçimi ile ilgili düşünceleri bağlamında ele alınmıştır. MikhailBakhtin’in karnaval kavramı, Bakhtinciliğin feminist okumaları ve Michel Foucault’nun beden terbiyesiüzerine söyledikleri makalenin kuramsal çerçevesini oluştururken ayrıca kullanılmıştır. Bu kuramsal altyapıylaele alındıklarında, incelenen eserlerdeki kadın karakterlerin neşeli söylemleriyle ataerkil söylemi işlevsiz hâlegetirdikleri ve bu şekilde kendilerine dayatılan uysallık rolünü reddettikleri görülmektedir.
Ataerkil sistemin kadınları iyi-kötü, iffetli-namussuz, melek-şeytan ve bakire-yosma gibi birbirini tersinleyen ikili sıfatlarla sınıflandırması ve kadınla ilgili bu etiketlemeleri bozan karşı okumalar, edebiyatın ve düşünce tarihinin önemli meselelerinden biri olmuştur. Edebi eserlerdeki bazı kadın karakterler bu etiketlemelere uygun çizilirken bazıları da bu gibi etiketlemeleri bozan bir şekilde yansıtılırlar. Aphra Behn’in Restorasyon komedilerinden biri olan ve uzun adı Çapkın Denizci; ya da Sürgündeki Kraliyetçiler olan ama genelde kısaca Çapkın Denizci (The Rover) olarak bilinen oyunu ile Sadık Şendil’in Kanlı Nigâr adlı oyunundaki kadın karakterler ataerkil sistemin kadınlar için kullandığı etiketleri reddetmekle kalmayıp neşeli söylemleriyle ve karnavalın veya karnavalesk durumun sunduğu gülmece ögeleriyle eril dünyayı alaya alır ve böylece gücünü zayıflatırlar. Bu oyunlarda kadın bedeni, eril güçle kadını temsil eden ötekinin söylemi arasındaki bir mücadele alanına dönüşür. Kadınlar için kullanılan etiketler makalede, Sandra Gilbert ve Susan Gubar’ın 18. ve 19. yüzyıl edebiyat eserlerinde kadının temsil biçimi ile ilgili düşünceleri bağlamında ele alınmıştır. Mikhail Bakhtin’in karnaval kavramı, Bakhtinciliğin feminist okumaları ve Michel Foucault’nun beden terbiyesi üzerine söyledikleri makalenin kuramsal çerçevesini oluştururken ayrıca kullanılmıştır. Bu kuramsal altyapıyla ele alındıklarında, incelenen eserlerdeki kadın karakterlerin neşeli söylemleriyle ataerkil söylemi işlevsiz hâle getirdikleri ve bu şekilde kendilerine dayatılan uysallık rolünü reddettikleri görülmektedir.