Güvenlik Problemi Olarak İklim Değişikliğinin Kritik Enerji Altyapıları Temelindeki Politikalara Etkisi: AB ve Türkiye


Uzun Türker S.

XX. Lisansüstü Konferansı, İzmir, Turkey, 25 May 2024

  • Publication Type: Conference Paper / Unpublished
  • City: İzmir
  • Country: Turkey
  • Hatay Mustafa Kemal University Affiliated: Yes

Abstract

İklim doğal ve insan kaynaklı faktörlerden dolayı değişmektedir. Bu sebeple sıcaklıkların yükselmesi, sıcaklığa bağlı hastalıkların ortaya çıkması, okyanustaki su seviyesinin yükselmesi ve taşkınların yaşanması gibi daha sert iklim olaylarına sebebiyet vermektedir. İklim değişikliği sadece canlı yaşamını değil kritik altyapıları da etkilemektedir. İklim değişikliğinin sebep olduğu sert hava koşulları kritik altyapıları savunmasız bırakma potansiyeline sahiptir. Kritik enerji altyapılarının zarara uğraması sonucunda hastanelerin elektriksiz kalması, ulaşım araçlarının çalışmaması, banka sistemlerinin zarar görmesi hatta ulusal veya uluslararası savunma sistemlerine enerji tedariğinin yapılamaması bir ihtimaldir. Bu kapsamda aktörün kendini savunamaz halde bulması ve varlığını devam ettirmede güçlük çekmesi konunun bir güvenlik problemi olarak değerlendirilmesinin yolunu açmaktadır. Yapılan çalışmada aktörlerin konuyu güvenlikleştirme durumları incelenmiştir. Çalışmanın yapısı Kopenhag Okulunun güvenlikleştirme teorisi çatısı altındaoluşturulmuş, araştırma yöntemi ise söylem analizi çerçevesinde inşa edilmiştir. Çalışmanın zaman aralığı Paris Antlaşması ve 2023 yılı arasında belirlenmiştir. Bu aralıkta araştırmayönteminin izin verdiği ölçüde belli düğüm noktaları etrafındaki resmi belgelerin incelenmesi ve yüksek düzey bürokratların belirlenen düğüm noktaları etrafındaki söylemlerinin analiz edilmesi planlanmıştır. Çalışma içerisinde fosil, yenilenebilir enerji kaynakları, kritik enerji altyapıları ve enerji güvenliği anlatılmıştır. Konu detaylı incelendiğinde fosil yakıtların kullanımının iklim değişikliğinin etkilerinin daha sert yaşanmasına sebep olduğu, daha zor iklim şartlarının ise daha fazla enerji kullanımını gerektirdiği ortaya çıkmaktadır. Bir başka deyişle, fosil yakıt kullanımı sebebiyle daha sıcak havaların yaşanması ve daha sıcak havaların çözümü olarak daha çok klima kullanılması bir noktada durumu kısır döngüye çevirmektedir. Bu kısır döngünün kırılması için enerji altyapılarının yenilenebilir enerjiye çevrilmesi gerekmektedir. Bu bağlamda, kritik enerji altyapılarının iklim değişikliğinden etkilenmesi enerjinin güvenli ve istikrarlı bir şekilde ulaştırılması ya da kullanılmasını engelleme potansiyeline sahiptir.

AB ve Türkiye iklim değişikliği ile uluslararası arenada ve kendi içlerinde mücadele etmektedir. Mücadelelerini uluslararası iklim değişikliği ile mücadele antlaşmalarına taraf olarak, niyet bildirerek ya da mücadele planı oluşturarak sürdürmektedirler. Bu çalışmanın sorguladığı ana durum aktörlerin eylemlerini iklim değişikliğini bir güvenlik problemi olarak gördüklerinden mi yoksa uluslararası arenadaki baskılar ya da iklim diplomasisi liderliği için mi yaptığıdır.