Research Information System
AHBÜ Uluslararası İlişkiler Öğrenci Kongresi, Ankara, Turkey, 07 May 2024
İklim doğal ve insan kaynaklı faktörlerden dolayı değişmektedir. Bu sebeple sıcaklıkların yükselmesi, sıcaklığa bağlı hastalıkların ortaya çıkması, okyanustaki su seviyesinin yükselmesi ve taşkınların yaşanması gibi daha sert iklim olaylarına sebebiyet vermektedir. İklim değişikliğinin sebep olduğu sert hava koşulları aktörleri savunmasız bırakma potansiyeline sahiptir. Örneğin ulusal veya uluslararası savunma sistemlerine enerji tedariğinin yapılamaması bir ihtimaldir. Bu kapsamda aktörün kendini savunamaz halde bulması ve varlığını devam ettirmede zorlanması konunun bir güvenlik problemi olarak değerlendirilmesinin yolunu açmaktadır. Çalışmanın yapısı Kopenhag Okulunun güvenlikleştirme teorisi kapsamında oluşturulmuştur. Çalışma içerisinde, enerji kaynaklarına değinildiği gibi enerji güvenliğinden de bahsedilmiştir. Çalışmada Avrupa Birliği (AB) politikalarından örneklendirmeler de yapılmıştır. Konu incelendiğinde fosil yakıtların kullanımının iklim değişikliğinin etkilerinin daha sert hissedilmesine sebebiyet verdiği, daha zorlayıcı iklim koşullarının ise daha fazla enerji kullanımına yol açtığı ortaya çıkmaktadır. Bu durum içinden çıkılmaz gibi görülse dahi çözüm yolları arasında yenilenebilir enerjiye geçiş bulunmaktadır. Genel olarak değerlendirildiğinde, bu çalışmanın savı iklim değişikliğinin canlı yaşamına zarar vermesi dolayısı ile birey ya da devlet fark etmeksizin bir varoluş sorununa dönüşebileceği bu sebeple iklim değişikliğinin aktörlerce güvenlikleştirilmesi ve bu kapsamda acil önlem alınması gerektiğidir.