İhtida/Tashih-i İtikad ve Takiye Tartışmaları Altında Osmanlı’nın Son Döneminde Nusayrîler


Creative Commons License

UĞUZ S.

Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, cilt.16, sa.2, ss.777-802, 2019 (Hakemli Dergi) identifier

Özet

XVI. yüzyılın başlarında Osmanlı hâkimiyetine giren ve devamlı olarakisyanlarla gündeme gelen Nusayrîlerin yaşamı, bütün Osmanlı halkı gibi XIX.yüzyılda değişmeye başlamıştır. Bu süreçte öncelikle yaşadıkları Cebel-iNusayriye bölgesinin sosyo-ekonomik zorlukları nedeniyle kuzeye doğru göçeden Nusayrîlerin bir kısmı, Antakya ve Çukurova bölgelerine yerleşerekkendilerine yeni bir yaşam kurmuşlardır. Tanzimat ile birlikte her alandabaşlayan değişim sürecinde Nusayrîler, yaşadıkları bölgelerde toplumun birparçası olmak ve sosyo-ekonomik fırsatlardan herkes gibi faydalanabilmek adınaönemli bir mücadele yürütmüşlerdir. Bu uğurda, yüzyılın ikinci yarısındanitibaren, katı bir şekilde bağlı bulundukları inançlarından vazgeçerek devletinresmî İslam anlayışını temsil eden Ehl-i Sünnet itikadını dahi benimsedikleriniifade etmişlerdir. Öyle ki yüzyılın sonlarına doğru yüz binden fazla NusayrîninSünnî olduğu belgelere yansımıştır.Bu çalışma, camilerde diğer Müslümanlarla ile birlikte ibadet etmek isteyen,devletten okul ve cami yapılmasını talep eden ve Sünnî olduklarını ifade edenNusayrîlerin bu davranışına karşı, Sünnî ahalinin verdiği tepki ve devletin konuyayaklaşımı üzerine odaklanmıştır. Arşiv vesikaları başta olmak üzere, yerli veyabancı kaynaklardan elde edilen veriler ışığında, Nusayrîlerin Sünnîliğibenimseme iddiası ve takiye tartışmaları ele alınmıştır.
The life of Nusayris, came under the domination of the Ottoman Empire in the earlier of the 16th century and were remembered with continuous rebellions, began to change in 19th century like other people of the Ottoman Empire. In this period, they migrated from Cebel-i Nusayriye to the North because of socioeconomic difficulties. Some of them settled down Antioch and Çukurova. As a result of Tanzimat Era, Nusayris campaign to benefit social and economic opportunities and to be part of the society where they lived. Therefore, they said accepted Ehl-i Sünnet which was an official faith of the state while they abandoned their fundamental beliefs in the second half of the century. As understood from the archive documents, more than one hundred thousand Nusayris converted to Sunni Islam. This paper focuses on reactions of Sunni people and approach of the state towards Nusayris who demanded schools and mosques from the state by defining themselves as Sunni. In the light of archive documents and information which were gathered from native and foreign sources, their conversion and dissimulation debates are discussed.