Duvar resim geleneğinin Osmanlı resim sanatı içindeki oluşum ve gelişim evrelerini XVIII. yüzyıldan itibaren takip etmek mümkündür. Lale Devri olarak da adlandırılan ve Batılılaşma çizgisinin başlangıcı olarak kabul edilen dönemde ortaya çıkan duvar resim geleneğinin kısa süre içinde saray sınırlarını aşıp Anadolu’nun farklı konut ve sivil eserlerinde vücut bulduğu bilinmektedir. XIX. yüzyılda konutlardan camilere ve şadırvanlara kadar farklı yapı tiplerinde duvarları süsleyen söz konusu resimlerin XX. yüzyılda da gelişimini sürdürdüğü ve hatta Cumhuriyet dönemi içinde uygulama alanı bulduğu çeşitli örneklerde görülmektedir. Bu bağlamda çalışmada ele alınan Samsun’daki Kefeli Apartmanının giriş holünde yer alan iki duvar resmi, Osmanlı duvar resim sanatının XX. yüzyıldaki gelişimi çerçevesinde değerlendirilecek, kentin apartmanlaşma süreci içinde gelenekten elde ettiği deneyimler bağlamında söz konusu resimler irdelenecektir
It is possible to follow the formation and development of the wall painting in Ottoman painting art from the 18th century. It is known that the tradition of mural painting, which emerged in the period, which is also known as the Tulip Age and accepted as the beginning of the westernization line, crossed the palace boundaries in a short time and came into existence in different residential and civil works of Anatolia. It is seen in various examples that these paintings, which adorn the walls in different building types from houses to mosques and fountains in the 19th century continued to develop in the 20th century and even found implementation in the Republic period. In this context, the two wall paintings in the entrance hall of the Kefeli Apartment in Samsun will be evaluated within the framework of the development of the Ottoman wall painting in the 20th century, and these paintings will be examined in the context of the experiences the city has gained from the tradition during the apartmentization process.
