Endemik Plum Pox Virüsü (PPV)Dideron, Marcus, ve Rec Izolatlarında Ful Genom, Rekombinasyon, Filogenetik Analizler veYeni Irkların Önerilmesi Ile PPV-T Irkında Konukçu ve Patajonite Analizleri


Creative Commons License

Çağlayan K., Akbulut M., Gürcan K.(Yürütücü)

TÜBİTAK Projesi, 2019 - 2022

  • Proje Türü: TÜBİTAK Projesi
  • Başlama Tarihi: Aralık 2019
  • Bitiş Tarihi: Ocak 2022

Proje Özeti

  • Plum Pox virüs (PPV)’ü, moleküler bitki patolojisinde en çok çalışılan 10 bitki virüsü içindeki tek meyve virüsüdür. PPV, bilinen bitki virüslerinin yaklaşık %30’unu kapsayan Potyvirus cinsinin bir üyesidir. 2006 yılında yapılan bir rapora Dünya genelinde son otuz yıl içinde şarka hastalığı mücadelesi ile ilgili yapılan tahmini harcamalar 10 milyar Euro’yu aşmıştır. 2000 yılında ABD’de dar bir alanda tespit edilmiş, üç eyaletteki tüm sert çekirdekli ağaçlar kesilmiştir. Halen fidancılık sıkı kontrolü altında olup çok iyi PPV tarama çalışmaları devam ettirilmektedir. Türkiye’de 1968 yılından beri var olduğu bilinen PPV’nin yayılışı ve genetik çeşitliliği son yapılan nükleotid dizileme çalışmaları ile açığa kavuşmaya başlamıştır. Kısmi ve tüm genom dizilemeler, PPV-Turkey (T) ırkının oldukça yaygın ve genetik olarak zengin olduğunu, PPV-Dideron (D) ve Marcus (M) izolatlarının ülkemize dışardan giriş yapmadığı, aksine bu ırkların Türkiye’de endemik oldukları ve atasal ırk olabileceklerini işaret etmektedir. Bugüne kadar elde edilen veriler temel alınarak bu projenin konusu 4 Çalışma paketi üzerine temellendirilmiştir.

    Çalışma 1. Yaygın PPV ırkları ilk Türkiye’deki PPV izolatları arasındaki filogenetik ve atasal ilişkini belirlenmesi.

    Türkiye’de PPV’nin yayılış mekanizmasının net bir şekilde ortaya konması sert çekirdekli meyve tarımının yönetilmesinde (yetiştiricilik alanları, fidan ticareti ve üretimi, karantina uygulamaları, ihracat/ithalat vs.) ve sert çekirdeklilerde ıslah ve dayanıklılık genetiği araştırmalarının yönlendirilmesinde önemli olacaktır.

    Çalışma 2. Türkiye’de PPV-T izolatlarının diğer ırklara göre daha agrasif olup olmadığının belirlenmesi. Türkiye PPV havuzunda, ağırlıklı ırk PPV-T olmasına rağmen PPV-D ve PPV-M daha zengin genetik çeşitlilik göstermektedir. Bu durum PPV-D ve M’nin Türkiye’de daha uzun süredir mevcut olduğunu ama PPV-T’nin daha yaygın olmasının ise daha hızlı yayıldığı savını ortaya çıkarmaktadır..

    Çalışma 3. Türkiye’de kiraz ve vişne PPV-T ırkının doğal konukçusu olup olmadığının belirlenmesi. PPV-Cherry (C) ve PPV Russian Cherry (RC), kiraz ve vişneyi enfekte eden iki ırk olup, diğer PPV ırklarının kiraz ve vişneyi enfekte ettiği yönünde veri mevcut değildir. Kiraz ve vişne üretiminde ilk sırada olan Türkiye’nin PPV-T ırkına konukçuluk durumlarının belirlenmesi kiraz ve vişne tarımı açısından önemli olduğu gibi, PPV-T’nin yayılmasındaki rolleri de belirlemiş olacaktır.

    Çalışma 4. Türkiye’deki yeni PPV ırklarının tanımlanması. Türkiye PPV- D izolatları ve İstanbul-M izolatları yeni birer ırk olarak tanımlanabilir. Özellikle Türkiye D ırkı izolatları hem yüksek genetik farklılık göstermekte hem de ilginç olarak her şehirdeki izolatlar kendi içinde gruplanmakta, yani coğrafik orijinlerine göre genetik farklılıklar göstermektedirler.

    Plum Pox virüs (PPV)’ü, moleküler bitki patolojisinde en çok çalışılan 10 bitki virüsü içindeki tek meyve virüsüdür. PPV, bilinen bitki virüslerinin yaklaşık %30’unu kapsayan Potyvirus cinsinin bir üyesidir. 2006 yılında yapılan bir rapora Dünya genelinde son otuz yıl içinde şarka hastalığı mücadelesi ile ilgili yapılan tahmini harcamalar 10 milyar Euro’yu aşmıştır. 2000 yılında ABD’de dar bir alanda tespit edilmiş, üç eyaletteki tüm sert çekirdekli ağaçlar kesilmiştir. Halen fidancılık sıkı kontrolü altında olup çok iyi PPV tarama çalışmaları devam ettirilmektedir. Türkiye’de 1968 yılından beri var olduğu bilinen PPV’nin yayılışı ve genetik çeşitliliği son yapılan nükleotid dizileme çalışmaları ile açığa kavuşmaya başlamıştır. Kısmi ve tüm genom dizilemeler, PPV-Turkey (T) ırkının oldukça yaygın ve genetik olarak zengin olduğunu, PPV-Dideron (D) ve Marcus (M) izolatlarının ülkemize dışardan giriş yapmadığı, aksine bu ırkların Türkiye’de endemik oldukları ve atasal ırk olabileceklerini işaret etmektedir. Bugüne kadar elde edilen veriler temel alınarak bu projenin konusu 4 Çalışma paketi üzerine temellendirilmiştir.

    Çalışma 1. Yaygın PPV ırkları ilk Türkiye’deki PPV izolatları arasındaki filogenetik ve atasal ilişkini belirlenmesi.

    Türkiye’de PPV’nin yayılış mekanizmasının net bir şekilde ortaya konması sert çekirdekli meyve tarımının yönetilmesinde (yetiştiricilik alanları, fidan ticareti ve üretimi, karantina uygulamaları, ihracat/ithalat vs.) ve sert çekirdeklilerde ıslah ve dayanıklılık genetiği araştırmalarının yönlendirilmesinde önemli olacaktır.

    Çalışma 2. Türkiye’de PPV-T izolatlarının diğer ırklara göre daha agrasif olup olmadığının belirlenmesi. Türkiye PPV havuzunda, ağırlıklı ırk PPV-T olmasına rağmen PPV-D ve PPV-M daha zengin genetik çeşitlilik göstermektedir. Bu durum PPV-D ve M’nin Türkiye’de daha uzun süredir mevcut olduğunu ama PPV-T’nin daha yaygın olmasının ise daha hızlı yayıldığı savını ortaya çıkarmaktadır..

    Çalışma 3. Türkiye’de kiraz ve vişne PPV-T ırkının doğal konukçusu olup olmadığının belirlenmesi. PPV-Cherry (C) ve PPV Russian Cherry (RC), kiraz ve vişneyi enfekte eden iki ırk olup, diğer PPV ırklarının kiraz ve vişneyi enfekte ettiği yönünde veri mevcut değildir. Kiraz ve vişne üretiminde ilk sırada olan Türkiye’nin PPV-T ırkına konukçuluk durumlarının belirlenmesi kiraz ve vişne tarımı açısından önemli olduğu gibi, PPV-T’nin yayılmasındaki rolleri de belirlemiş olacaktır.

    Çalışma 4. Türkiye’deki yeni PPV ırklarının tanımlanması. Türkiye PPV- D izolatları ve İstanbul-M izolatları yeni birer ırk olarak tanımlanabilir. Özellikle Türkiye D ırkı izolatları hem yüksek genetik farklılık göstermekte hem de ilginç olarak her şehirdeki izolatlar kendi içinde gruplanmakta, yani coğrafik orijinlerine göre genetik farklılıklar göstermektedirler.