Farklı Giriş Kavitesi Tasarımları ve Aktivasyon Tekniklerinin Kanal Patlarının Tübül Penetrasyonuna Etkisi


Creative Commons License

Sarı M. (Yürütücü), Tüfenkçi P.

Yükseköğretim Kurumları Destekli Proje, 2024 - 2024

  • Proje Türü: Yükseköğretim Kurumları Destekli Proje
  • Başlama Tarihi: Ocak 2024
  • Bitiş Tarihi: Ağustos 2024

Proje Özeti

Kök kanal dolgu kalitesi kök kanal tedavisinde başarıyı etkileyen önemli faktörlerden biridir. Kök kanal sisteminin dentin tübülleri, düzensiz alanlar ve ramifikasyonlar içeren karmaşık morfolojisi; ideal bir kanal dolgusu için zorluk teşkil eder. Kök kanal patları kanal düzensizliklerinin doldurulmasında önemli bir role sahiptir. Kanal patının dentin tübüllerine penetrasyonu, kor materyali ile dentin arasındaki bağlantının iyileşmesini ve dolayısıyla kök kanal dolgusunun kalitesinin artmasını sağlayabilir. Kanal patının kök kanallarına yerleştirilme tekniği dolgu kalitesinin etkileyebilir. Kanal patının dentin tübüllerine ve kanal düzensizliklerine daha iyi penetre olabilmesi için aktivasyon teknikleri kullanılabilir. Aktivasyon genellikle yüksek frekanslı salınımlar üreten özel ekipmanlara bağlı sonik veya ultrasonik uçlar ile gerçekleştirilmektedir.

Giriş kavitesi preparasyonu kök kanal tedavisinin temel adımlarından biridir. Geleneksel endodontik kaviteler (TEC), preparasyon etkinliğini arttırmak ve kök kanallarına düz bir giriş yolu oluşturmak ve kök kanallarının özellikle koronal kısımlarının etkili preparasyonunu sağlamak amacıyla pulpa boynuzlarının ve pulpa odasını giriş kavitesi sınırlarının içine almayı hedeflemektedir. Dişin mekanik stabilitesini korumak amacıyla TEC'e alternatif olarak konservatif endodontik kaviteler (CEC) literatüre girmiştir. CEC'ler periservikal dentini koruması ve sınırlı kavite preparasyonu oluşturması nedeniyle de daha az dentin kaybına sebep olmakta bu sayede dişin mekanik stabilitesine pozitif katkı sağlamaktadır. CEC'ler, daha büyük yüzdelerde prepare edilmemiş kanal yüzey alanı, daha zor debridman ve daha büyük hacimlerde residüel debris ile ilişkilendirilmiştir. CEC'lerin kanal dolgusunda daha fazla boşluk hacmine neden olabileceği ve kanal dolgu kalitesini olumsuz etkileyebileceği gösterilmiştir. Kök kanal dolgu kalitesinin, kanal dolgu patlarının hem kimyasal kompozisyonuna hem de fiziksel özelliklerine bağlı olduğu bilinmektedir. Bunlar arasında dentine penetrasyonun yanı sıra dentine bağlanma dayanımı da yer almaktadır. Penetrasyonun artması ile tedavi edilmemiş kanal yüzeylerinin ve mikrosızıntının azaldığı düşünülmektedir. Bununla beraber daha yüksek bağlanma dayanımı ise dişler veya köklere normal koşullar altında uygulanan dinamik ve statik kuvvetler altında kanal dolgu patı-kor materyal kompleksinin yerinden çıkmaya karşı direncini artırabilir. Literatürde giriş kavitesi tasarımının kanal patlarının dentin tübüllerine penetrasyonuna ve kanal patının bağlanma dayanımına etkisini değerlendiren herhangi bir çalışma olmadığı gözlenmiştir. Bu nedenle bu çalışmada, geleneksel ve konservatif giriş kavitelerinin ve ayrıca farklı aktivasyon tekniklerinin kanal patının tübül penetrasyonuna etkisinin değerlendirilmesi amaçlanmaktadır.

Çalışmaya 66 adet önceden çekilmiş mandibular molar insan dişi dahil edilecektir. Seçilen numuneler geleneksel ve konservatif giriş kavitesi olmak üzere 2 ana gruba ayrılacaktır. Her giriş kavitesi grubu aktivasyon protokolüne göre 3 alt gruba (aktivasyon yok; EDDY ile aktivasyon; XP-Finisher ile aktivasyon) ayrılacaktır (n=11). Kanal patı seçilen protokole göre aktive edilecek ve ardından kök kanalları tek kon tekniği ile doldurulacaktır. Numuneler, kök apeksinden 4 mm ve 9 mm uzaklıkta uzun eksenlerine dik olarak kesilecek ve 2.0 mm kalınlığında iki kesit elde edilecektir. Elde edilen kesitler üzerinden Konfokal Lazer Taramalı Mikroskobu kullanılarak kanal patının maksimum penetrasyon derinliği, dentin tübül penetrasyon yüzdesi ve penetrasyon alanı parametreleri değerlendirilecektir. Ayrıca daha sonra bu örneklere Basma/Çekme Test Cihazı kullanılarak bağlanma dayanımı testi uygulanacaktır.