Dinç Y., Aslan M., Koç F., Dağlı F.(Yürütücü)
TÜBİTAK Projesi, 2209-A - Üniversite Öğrencileri Araştırma Projeleri Destekleme Programı, 2025 - 2026
6 ve 20 Şubat 2023 tarihlerinde Kahramanmaraş ve Hatay merkezli meydana gelen depremler önemli can ve mal kayıplarına neden olmuş, depremden etkilenen iller içerisinde Hatay ve özellikle ilin merkezi durumundaki Antakya depremlerin en fazla yıkıma, hasara ve can kayıplarına neden olduğu yerleşmelerin başında gelmiştir. Depremzedelerin hayatlarının önemli bir bölümünü belki de tamamını geçirdikleri evlerinin/yuvalarının ortadan kalkması, evsiz/yuvasız kalmaları büyük bir travma, kaygı ve üzüntüyü beraberinde getirmiştir. Bazı depremzedelerin bu şoku kısa zamanda üzerlerinden attıkları bilinse de “ev”e yönelik duygu yoğunluğu ve kent sakinlerinin bundan sonraki süreçte nasıl bir yerde yaşayacakları konusu depremlerin ilk gününden bugüne kadar canlılığını korumuş ve sürekli merak uyandırmıştır. Buradan hareketle bu proje kapsamında evin Antakya halkı için değişen anlamları üzerinde durularak, bu anlamların derinliklerine inilerek ve farklı yaklaşımlara göre tasnif edilerek kayda değer çıktılar elde edilmesi amaçlanmaktadır. Projenin temel araştırma soruları şu şekilde belirlenmiştir; Depremlerle büyük ölçüde yıkılan bir kentte yeniden yapılanma süreçlerinde evin anlamları değişmiş/değişmekte midir? Böyle bir deprem kentinde afetzedelerin duygu, düşünce ve davranışları üzerinden eve yönelik ne tür yaklaşımlar/fikirler daha baskın bir şekilde ortaya çıkmaktadır? Bu fikirler ve yaklaşımların kayıt altına alınması ve analiz edilmesi, depremler sonrası kentlerin yeniden inşa edilmesi süreçlerinde sosyal, kültürel, demografik ve ekonomik planlamalar açısından pratik yararlar sağlayabilir mi?
Projenin yöntemi dört temel modülden oluşmaktadır. Birinci modülde detaylı literatür taraması yapılacak ve evin literatürdeki farklı anlamları kategorize edilecektir. İkinci modülde saha çalışmaları yapılacak ve kentin muhtelif yerlerinde yaşayan depremzedelerle derinlemesine görüşmeler gerçekleştirilecektir. Depremzedelerin ev ile ilgili görüşleri coğrafyanın farklı paradigmaları/yaklaşımları çerçevesinde sınıflandırılacaktır. Üçüncü modülde saha araştırmalarından elde edilen veriler analiz edilecek ve görsel verilerin analizinde bilgisayar destekli nitel veri analizi yazılımlarından biri olan MAXQDA20 yazılımı kullanılacaktır. Dördüncü ve son modülde ise sözü depremzedelere, bestesi araştırmacılara ve müziği yerel ses sanatçılarına ve müzikseverlere ait olan “Evime Ses Ol” isimli bir şarkı hazırlanacak ve dijital platformlarda (sosyal medya, youtube) paylaşılacaktır.
Çalışma, kentin muhtelif yerlerinde yaşama dört elle sarılma çabası içerisinde olan depremzedeler için “ev” ile ilgili hatıraları ve deneyimleri kayıt altına alarak ev/yuva konusunda travmatik hafıza kayıplarının olumsuz etkilerini bir nebze olsun hafifletmeyi önemli bir misyon olarak görmektedir.